Hep Karanlık, Hep Karanlık, Yeter Artık!

12 Eylül’ün 37 yılında, sanki hep 12 Eylül’deymişiz, değişen bir şey yok diyeceğimiz günlerden geçiyoruz. Türkiye 37 yıldır, 12 Eylül darbesinin çizdiği sınırları aşamadı.

12 Eylül 1980’de darbe ile yönetime el koyan asker, sivil siyasetin bütün kurumlarını, başta meclis olmak üzere, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini ve siyasi partileri kapattı. 12 Eylül, Türkiye’nin geleceğinin halkın aşağıdan gelişen mücadelesi ile belirlenmesinin, demokrasinin gelişeceği bir yola girmesinin önüne geçti.

Binlerce insan için gözaltı, tutuklama, işkence, hukuksuz yargılama, cezaevi, idam, uzun yıllar kötü koşullarda yaşam, günlük hayatın parçası haline getirildi.

Zaten sorunlu olan demokrasi 12 Eylül zihniyetinin ürettiği yeni sorunların da eklenmesiyle daha da zorlaştı. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü bu dönem katmerleşen baskı ve zulüm politikaları nedeni ile uzun yıllar gündeme dahi gelemedi.

AKP iktidarının uygulamalarının 12 Eylül rejiminin zihniyetini güçlendirdiği ve kurumsallaştırdığı açıktır. 15 Temmuz darbe girişimine karşı toplumda beliren demokrasiye ve sivil siyasete sahiplenme iradesi AKP tarafından bu yönde değerlendirilmedi. 12 Eylül koşullarında yaşamış olduğumuz hukuk tanımaz uygulamaları aratmaz işler bu sefer sivil bir iktidar eliyle yapılmaktadır.

Meclisin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası devre dışı bırakılması, OHAL ilanı ve KHK’lar, geçmiş tarihimizden aşina olduğumuz, darbe koşullarında yaşamış olduğumuz uygulamalarla neredeyse aynıdır.

Aydınların, yazarların ve akademisyenlerin tutuklandığı, binlerce kamu emekçisinin bir gecede işsiz bırakıldığı, televizyonları-gazetelerin kapatıldığı, seçilmiş belediye başkanları yerine atanmışların getirildiği günleri bizler 37 yıl önce de yaşadık. 12 Eylül zihniyeti, iktidarını sürdürmek için artık askeri üniformaya da ihtiyaç duymamaktadır.

12 Eylül’e karşı ilk günden beri mücadele eden ve direnen geleneği sürdürerek, darbenin devamlılığını sağlayan tüm kurum, yapı ve zihniyetle mücadele ediyoruz. Bu anlayış tasfiye edilmeden, darbeci zihniyetle hesaplaşılmadan demokratik alanların açılmasının mümkün olmadığını biliyoruz.

12 Eylül 2017

Eylem Tuncaelli – Naci Sönmez

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüleri

PAYLAŞ