Hak İhlallerine Dair Endişemiz Her Geçen Gün Artmaktadır!

 

10aralik

10 Aralık 1948’de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, insan hak ve özgürlüklerini güvence altına almış, bu hakların dünyaca etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamayı hedeflemiştir.

Bu bildirgede, her şeyden önce onurlu, özgür ve eşit bir yaşam dile getirilmiştir. Din, dil, cinsiyet, renk, siyasal düşünce yönünden her türlü ayrımcılığa karşı çıkılmış, her türlü keyfi uygulamaya karşı adil bir şekilde yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Akıl ve vicdan sahibi insana, düşünce ve vicdan özgürlüklerini tanıyan bu bildirge,  insanlar onurlu bir şekilde, hak ettikleri gibi yaşasın diye çalışma ve sosyal güvenlik haklarını tanımlamıştır.

1948’de kaleme alınan bildirgenin 68. yıl dönümünde, ülkemizin geldiği noktada endişelerimiz büyüktür.

Tarihi boyunca faili meçhul! Cinayetlere sahne olmuş, işkencenin gündemde olmadığı tek bir gün yaşanmamış; uzun çalışma saatleri, iş cinayetleri ile emek sömürüsünün en acı örnekleri yaşanan ülkemizde kadın, çocuk, LGBTİ bireyler, her türlü zorluk ve güvencesizlikle karşı karşıya yaşamak zorunda kalmaktadır. Sağlık, eğitim, barınma, ulaşım politikaları ile sosyal devletten her geçen gün fersah fersah uzaklaşılmaktadır.

Ülkemiz, insana ait olan her türlü değeri, zenginliği, bir baskı ve çatışma unsuru olarak kullanan, yaşama ve barınma hakkı gibi en temel insani hakları bile kendi varlığının önünde engel gören ve gün geçtikçe acımasızlığı artan faşizan bir iktidarla karşı karşıyadır.

İktidar ve çevresinin önceliklerinin, toplumun tüm kesimlerinin, insanlığın ve tüm canlıların temel yaşam hakkının önüne geçtiği günleri yaşıyoruz.

Ülkenin içinde bulunduğu savaş, şiddet, hukuksuzluk, taraflı medya, korunan yandaş sermayedarlar ve yarattığı derin kriz, muhafazakarlığın ve milliyetçiliğin yükselişi ve duygusal kırılmalar bugün iktidarın kullandığı; insan haklarını hiçe sayan yöntemlerin daha da keskinleşmesi yönündeki kaygımızı her zamankinden daha fazla artırmaktadır.

Bu ülkenin insanları olarak elimizdeki değerleri korumak, temel insan haklarımıza sahip çıkabilmek için bugün her zamankinden daha fazla birbirimize ihtiyacımız var.

Yeşil Sol Parti olarak tüm topluma çağrımızdır;

Bu yangın yerinde yaşamak zorunda kalan bizler, doğa ve insan haklarının bir bütün olarak korunduğu, geliştirildiği ve güvence altına alındığı bir dünyayı var edebileceğimizi biliyoruz.

Temel haklara, barış içinde yaşam hakkımıza, birlikte yaşadığımız tüm canlıların haklarına, sosyal ve kültürel varlıklarımıza sahip çıkmak için;

İktidarı, muhalefet partilerini, sivil kurumları ve bütün yurttaşları diyalog, barış ve kardeşlik diline ve davranışına sahip çıkmaya, güven ve huzur veren bir ülke ortamının yaratılmasına katkıda bulunmaya bir kez daha davet ediyoruz.

10 Aralık 2016

Eylem TUNCAELLİ – Naci SÖNMEZ

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüleri

PAYLAŞ