Demirtaş’ın Esprisi ve Gülen Yüzü Olacağız

Eş Genel Sözcülerimiz Eylem Tuncaelli ve Naci Sönmez’in basına verdiği demeç;

İSTANBUL; HDP’nin 7 Haziran’dan daha fazla gerçek bir değişim ve dönüşümün adresi haline geldiğini belirten Yeşil ve Sol Parti, “Demirtaş tutuklu olabilir ama bizler sokakta Demirtaş’ın esprisi ve gülen yüzü olacağız” dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Genel Sözcüleri Naci Sönmez ve Eylem Tuncaelli, 24 Haziran baskın seçimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AKP ve MHP ittifakını zaten bildiklerini söyleyen Yeşil Sol Parti Eş Genel Sözcüsü Eylem Tuncaelli, “Onlar seçim öncesinde de, iktidarı yönetirken de bir ittifak halindeydiler. Farklı farklı isimler kullanıyorlar. Bazen Yenikapı ruhu diyorlar. Bazen Cumhur ittifakı diyorlar. Bu bizi şaşırtan bir durum değildi” dedi.

CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin kurduğu ittifaka ilişkin de Tuncaelli, “Gittikçe daha da kötüye giden tek adam rejimine karşı farklı güçlerin bir araya gelmesi önemli. 24 Haziran’da özellikle tekrar parlamenter sisteme, iradenin tekrar halka teslimi açısından önemsiyoruz. Ama ittifakta HDP’nin, en büyük partilerden birisinin dışarıda bırakılması bizim için kabul edilemez. Özellikle bunu adalet diye kilometrelerce yol yürüyenlerin yapması, o adalet talebinin de sadece kendileri için istendiğini gösteriyor. Daha önce vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılırken, aslında benzer şeyler görmüştük” diye konuştu.

‘BİZİMKİSİ UZUN SOLUKLU BİR İTTİFAK’

HDP ve diğer demokrat güçlerin bir arada hareket etmesine ilişkin konuşan Tuncaelli, şöyle devam etti: “HDP kuruluşu itibarıyla halkların ittifakıdır. Biz kuruluş itibarıyla bu ittifakın içerisindeyiz. Bu ittifak diğerleri gibi sandıktan çıkacak oyların hesabıyla kurulmuş bir ittifak değildir. Biz de sandığı önemsiyoruz ama demokrasiyi sandığa hapsetmiyoruz. Biz bu ittifakı ülkenin gelecek güzel günleri için, onlardan çok daha öncesinden oy kaygısı gütmeden kurduk. Gerçekten demokrasi, barış ve bu birbirine düşmanca davranışı tetikleyen, kutuplaşmayı arttıran, söylemlerinde sonlanması üzerine bizim birlikteliğimiz. Bizimkisi çok daha uzun soluklu ve tarihten de aldığımız mirasla yürüyen bir ittifak. 24 Haziran’da Demirtaş diyoruz. İnanıyorum ki iradenin tekrar halka yürümesi için Türkiye’deki vicdan sahibi insanlar Demirtaş’ı destekleyeceklerdir.”

‘DEMİRTAŞIN ESPRİSİ VE GÜLEN YÜZÜ OLACAĞIZ’

Tuncaelli, AKP’nin vaatlerine halkın kanmayacağını dile getirerek, “Bu yalanlara bu sefer kanmayacaklardır ve AKP’ye artık yeter diyecekleri bir damar var. Bu damar da Cumhurbaşkanı seçimlerinde Demirtaş’ı destekleyecektir” dedi.

Demirtaş’ın tutuklu olma durumunu değerlendiren Tuncaelli, “Özgürlüğü elinden alınmış bir adaydan bahsediyoruz. Demirtaş’ın en önemli özelliği kürsü hakimiyetidir. Çünkü hazır cevap biri. Yine gelen karalamalara da espriyle yanıt verip, herkesi güldüren bir üslubu vardı. Şuan iradesinin tutsak alınması dolayısıyla zor bir süreç bizi bekliyor. Ama hepimiz Demirtaş’ız. Kimimiz onun esprisi olacağız, kimimiz gülen yüzü. Sokaklarda güzel günler için, bu ülkede baharın gelmesi için çalışacağız. Uzun dönemdir bitmeyen bir gece ve kış yaşar duruma düştük. Ama tekrar o güzel günleri getireceğiz. Bu işin böyle gitmeyeceği aşikardır. Gerçekten insanlar işsizler, inanılmaz bir korku var. 2 kişi bir araya gelemez duruma düştük ama bu korkuyu umuda, birbirimize duyulmasını istedikleri nefreti birbirimize saygıya çevireceğimiz gün 24 Haziran olacak” dedi.

‘KİME OY VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ ANLATACAĞIZ’

Tuncaelli, “Sokakta karşılaştığımız, otobüste giderken mola verdiğimiz yerde neyi özlediğimizi, nasıl bir hayat özlediğimizi, bunun nasıl mümkün olacağını anlatıp oy çağrısını onun üzerinden yapacağız. Kime oy verilmeyeceğini bu insanlar biliyor. Bunu dillendirmeye gerek yok. Biz kime oy verilmesi gerektiğini söyleyen, dillendiren sesi yükseltmeye çalışan bir seçim propagandası düşünüyoruz. Yeşil Sol’da kendi seçim propagandasını yapacak zaten HDP ile birlikte” diye ifade etti.

‘İNANIRSAK YAPABİLİRİZ’

Herkesin ellinden ne geliyorsa onu yapması çağrısında bulunan Tuncaelli, “Sokağa çıkamayan sosyal medyayı kullansın. Sokağa çıkabilen çıktığı her yerde bu söylemi dillendirsin. 2 kişinin yanından geçerken o iki kişinin Demirtaş’ı konuştuğunu duymak istiyoruz. Ve bunu sağlayabilecek olanlar da bizleriz. Sokaklarda, otobüslerde, her yerde bu işi dillendirecek olanlar bizleriz. Bunu yapabileceğimizi daha önce gösterdik. Biz inanırsak baraj maraj vız gelir. Koymaya çalıştıkları bütün duvarlar vız geliyor. O duvarlar en sonunda onları kısıtlayan yapılar haline dönüşüyor. Biliyorsunuz ‘6 Milyonu sığdırabilecek bir hücre henüz yapılmadı’ demişti Demirtaş. Evet bizi hiçbir yerde yalnızlaştıramayacaklar” diye belirtti. Tuncaelli, özellikle de kadınlara çağrı yaparak bulundukları her yerde çalışma yapmalarını istedi.

‘AKP VE MHP ARASINDA SAHADA SORUNLAR BAŞLADI’

Yeşil Sol Parti Eş Genel Sözcüsü Naci Sönmez de, “Yerel seçimden sonraya yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçimi, AKP ve müttefiki olan güçler açısından sorunlu bir durumdur. MHP ile AKP örgütleri arasında sahada yavaş yavaş sorunlar çıkmaya başlamıştı. Bunun işaretini yerellerde Manisa gibi birçok yerde gördük. İkincisi, Türkiye hem ekonomik açıdan hem de siyasi açıdan gerek dış gerekse de iç politikası açısından alarm veren bir ülkedir. Bütün ekonomik göstergeler onu gösteriyor ki, derin bir krizin içerisine doğru sürükleniyoruz. Doların sürekli yükselme hali, Türkiye’de iş yapan sanayi çevrelerini ve doğal olarak da buralarda ekmek yiyen milyonlarca emekçiyi tedirgin eden bir durum. Son yıllardaki en kötü safhaya ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. Baskın seçim kararının yukarıdaki sebeplerin yanı sıra en önemli etkisi, AKP’nin gittikçe kamuoyu desteğinin daha da zayıfladığını görmesi olduğunu söyleyen Sönmez, AKP için Haziran’ın en iyi ve en yakın tarih olduğunu belirti.

‘SİSTEM DEĞİŞİMİ ZORLAMA POTANSİYELİNİ YAKALAYAN HDP’DİR’

OHAL koşullarında gidilecek seçim sonuçlarının gayrı meşru olacağını da aktaran Sönmez, “İster demokrasi güçleri başarsın, ister Erdoğan başarsın, bu seçim sonuçları tartışmalı olacaktır. Eşit, adil, olmayacaktır. Her türlü demokrasi kılıcının iktidarın elinde olacağı bir süreç ve öyle bir şey kabul edilebilir değil. Dünyada da, evrensel hukuk sisteminde de asla kabul görülmeyecek bir şeydir” dedi.

Sönmez, “Yıllardır Türkiye’de eşitlikten, özgürlükten yana, gerçek bir demokrasiye kavuşması mücadelesi veren ve bir sistemin değişmesi gerektiğini savunan sol, sosyalist güçler bütün bu kesimlerin farklı aktörleri önemli bir mücadele içerisinde bulunduk. Bugün Türkiye’deki sistem krizini biz soldan, demokrasiden yana güçler çözebilir. Sistem kendi içerisindeki bir restorasyonu nasıl yapacak tartışmasına kilitlendi ve bu restorasyonun baş aktörleri de günlerdir ittifak görüşmeleri yapan CHP-İyi Parti-Saadet arasında gelişiyor. Burada rejim krizini açısından restorasyona dönüştürmek isteyen muhalif, radikal demokratik bir sistem değişimi zorlama potansiyelini yakalayan HDP’dir. HDP etrafındaki sol sosyalist güçler de Türkiye’nin geleceğine buradan müdahale etmek istiyor. Ne HDP’siz bir şey oluyor ne de HDP’nin başını çektiği bir şey gerçekleşiyor. Ama HDP’yi de görmeden bugün Türkiye’de bir toplumsal muhalefetin inşa edilemeyeceğini görmek gerekir” ifadelerini kullandı.

‘HDP ETRAFINDA OLUŞACAK İTTİFAK KIYMETLİDİR’

Siyasi arenada birbirinden çok farklı olan kesimlerin AKP-MHP ittifakı karşısında birlikte olma zorunluluğu içerisinde olduğunu da sözlerine ekleyen Sönmez, bunun kötü bir şey olmadığını, Türkiye demokrasinin gelişmesi açısından buradan “hayır” çıkarmanın mümkün olduğunu savundu. Sönmez, “Türkiye’de HDP, 7 Haziran’daki muhalefet durumundan daha fazla gerçek bir değişim ve dönüşümün adresi haline geldi. Bugün HDP ve etrafında oluşacak bir toplumsal birleşik mücadele, esas olarak kendini daha zorunlu kılmış durumdadır. O açıdan HDP etrafında kurulacak ittifak çok kıymetlidir. Türkiye’deki sol, sosyalist hareketin de gelişimi açısından bu önemlidir. HDP bugün sibop görevi gören bir siyasal parti oluşumu haline dönüştü. Parlamentodaki varlığı, sokaktaki mücadelesi, onun etrafında oluşan birleşik mücadele Türkiye’de bir etkileme, basınç yapma şansı yakaladı. Biz sadece Tayyip Erdoğan’ın gitmesinin yeterli olmadığını, Erdoğan gidince yerine gelecek olan rejimin daha demokratik olup olmayacağının garantisini oluşturmanın gerekliliğini düşünüyoruz. Bu anlamda HDP’ye yığınak yapmak çok önemlidir” diye belirtti. AKP Lideri Erdoğan’ın özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yürüttüğü politikaların Türkiye’yi eskisinden daha tekçi, devletçi, asimilasyoncu bir geleneğe kaydırdığını söyleyen Sönmez, bugün bunun sonuçlarını yaşadıklarını belirtti.

Sadiye Eser – Bilal Seçkin

PAYLAŞ